->
Ancak aşağıda göreceğimiz bazı çaplar ölçülerek pelvis yapısıyla ilgili bilgi sahibi olabiliriz. Pelvisi tabanı yukarı, tepesi aşağıda bulunan bir huniye benzetebiliriz.
ÖLÇÜLEBİLEN PEIVİS ÇAPLARI: Ölçülebilen pelvis çapları denmesinin nedeni, pelviste tüm çapları ölçme olanağının olmamasından kaynaklanır. Huni biçimindeki bu oluşumun duvarlarının büyük bölümü kemikler, küçük bir bölümü de kas ve bağlar tarafından yapılmıştır. Arkada orta çizgi üzerinde bulunan “Kuy-ruksokumu kemiği” ile “Kuyruk kemiği” ve iki yanda bulunan birer “Leğen kemiği” arasındaki eklemle şmeler, pelvisin kemik iskeletini oluştururlar
Huni biçimindeki pelvisin üstte bulunan geniş bölümüne “Büyük pelvis” ve bunun altmda bulunan küçük bölümüne de “Küçük pelvis” denir. Arkada “Promontorium” ile önde “Simfizis pubis” arasında varsayılan düzlem, küçükle büyük pelvisi birbirinden ayıran sınırdır. Bu varsayılan düzlem düzeyinde pelvis boşluğu daralır. Bu darlığa “Pelvis üst darlığı” denir. “Pelvis alt darlığı”; arkada “Kuyruk kemiği”, yanlarda “Iskium tümsekleri” ve önde de “Simfizis pubis” in alt kenarı araşma yerleşmişti11. Pelvis alt darlığı, canlıda “Pelvis döşemesi” denilen kas ve bağlardan kurulmuş yumuşak bir dokuyla döşenmiştir. Pelvis döşemesinde “Uret-ra”, “Rektum” ve kadınlarda bir de “Vagina”nın geçmesi için açılmış delikler vardır. Doğum olayı sırasında çocuğun normal yoldan doğabilmesi için üst pelvis darlığı, küçük pelvis ve alt pelvis darlığının normal büyüklükte olması gerekir. Bunun dışında çocuğun baş büyüklüğünün de annenin pelvis büyüklüğüne oranla doğuma engel olmayacak ölçüde olması gerekir. Örneğin annenin normal ölçülerdeki pelvis çaplarına karşılık çocuğun başı ya da gövdesi bazı nedenlere bağlı olarak normalden büyük olursa doğum normal vaginal yolla gerçekleşmeyebilir. Bu gibi durumlarda “Sezaryen” yoluna başvurulabilir. Annenin hamileliği boyunca fazla miktarda salgılanan progesteron hormonu, pelvisi kuran kemikler arasındaki eklemlerin bağlarını biraz gevşeterek, doğum sırasında pelvis çaplarının daha da büyümesini sağlar. Doğum olayında çocuğun kafa kemikleri az da olsa birbiri üzerinden kaydığından, kafanın ölçüleri biraz küçülerek doğumun gerek anne gerek çocuk için
elden geldiğince az zedeleyici olmasını sağlar. Doğum olayında çocuğun anne pelvisinden geçeceği uzun yolun genişlik olarak doğuma ne kadar uygun olduğunun saptanması, anne pelvisinin büyüklüğünün bazı özel noktalardan ölçülmesiyle bulunur. Biz burada yalmz canlı bir kadında ölçülebilecek pelvis çaplarından söz edeceğiz. Bunların dışında diğer bazı çok önemli pelvis çaplan daha vardır, ancak onları canlı bir kadında ölçme olanağı yoktur. PELVİS İÇ ÇAPLARI: Pelvis boşluğunun içte kalan bölümleri arasındaki uzaklıklardır.
1) Konjugata diagonalis: Simfizis pubisin alt kenarıyla, promontorium arasındaki uzaklıktır. Kadında normalde 12.5 – 13 cm ‘dir. Konjugata diagonalis şöyle ölçülür: Ölçümü yapacak olan doktor ya da ebe – hemşire bir elinin işaret ve başparmağını jinekolojik pozisyonda yatmakta olan kadının vaginasından arkaya- yukarıya doğru uzatır. Arka – yukarıda, parmağının ucunda hisettiği kemik çıkıntısı promontorium-dur. Bu çıkıntıya değdikten sonra elini simfize dokunduğu noktaya diğer elinin bir parmağıyla işaretler ve daha sonra bu yeri kaybetmeksizin vaginadan içeri uzatmış olduğu iki parmağını geri çeker ve promontoriuma değdiği parmağın ucuyla aynı elinin simfizis pubis altına gelen noktası arasındaki uzaklığı ölçer.
2) Konjugata vera: Simfizis pubisin arka yüzüyle promontorium arasındaki uzaklıktır. Kadında normalde 11 cm ‘dir. Parmakla ölçülen konjugata diagonalisten 2- 2.5 cm çıkarmakla, bu uzaklık bulunabilir. Çünkü doğrudan ölçmek olanaksızdır. Konjugata vera yaklaşık 9 cm olursa, doğum zor olabilir. 6 cm’lik bir uzaklık gösterecek olursa normal vaginal doğum olanaksızdır. Bu durumda sezaryen tek seçenektir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.