->
Otistiklerin % 10-20′ si aynı zamanda hiperleksiktir (okuduğunu anlamadan gelişmiş okuma yetisi).
Soyutlama yetisi gerektirmeyen, belleğe dayalı becerilerde üstün özellikler gösteren bireyler tüm otistik grubun %10’u kadardır.
Üstün yetenekli insanların da otistik olduğunu belirten uzmanlar, bu özelliğe sahip otistiklerin toplam otizm hastalarının ancak % 10’u kadar olduğunu belirtiyor.
Kendi kendine okuma yazma öğrenebilme, okuduğunu anlamadan akıcı bir şekilde okuyabilme, kısa sürede ezberleme gibi yetilere de rastlanmaktadır. Birçok yönden eksiklikleri de olan bu otistikler; matematik, sanat, müzik, mekanik gibi alanlarda üstün yeteneklere sahiptirler
Bu otistik çocuklar çok küçük yaşta, örneğin 2-3 yaşlarında kendi kendilerine okumayı öğrenirler ancak okuduklarından anlam çıkaramazlar.
Hiperleksik ve otistik olan çocukların daha az hiperaktif ve daha az beceriksiz olduğu saptanmıştır. Genellikle zekâları yüksek otistiklerde ve erkeklerde on kez daha fazla görülür.
Hiperleksik bir çocuğu teşvik etmemek, yaşına uygun oyunlara ve erişkinler tarafından yönlendirilen sosyal etkinliklere yöneltmek gerekmektedir. Okuma yeteneğinden yararlanarak eğitiminde yazılı materyal kullanılmalıdır.
Otizmde görülen belirtiler üç temel grupta yer alır.
1. Toplumsal ilişkilerin gelişiminde bozukluk.
2. Sözel ve sözel olmayan iletişimde bozukluk, sembolik oyun da dâhil olmak üzere hayal gücünden yoksunluk.
3. Takıntılı, tekrarlayıcı davranışlar; ilgi alanının kısıtlılığı ve darlığı.
Otistik bir çocukta hangi özellikler gözlenir?
– Etkileşim içinde olmaktansa yalnız kalmayı, kendisi için ilginç olan bir tür faaliyet içinde olmayı yeğler.
– Çoğunlukla insanları değil de obje ve cansız varlıkları tercih eder.
– Sözel veya sözel olmayan (yüz ifadesi gibi) bir takım ifadelere tepki vermeyebilir.
– Göz teması zayıftır.
– Huzursuz görünür.
– İnsanları araç olarak kullanır.
– Kendisini karşısındaki insanın yerine koyamaz; vücut dilini kullanma ve anlamada sorunları vardır. Örneğin kişinin kaşlarını çatması onun için anlam taşımaz.
– Sembolik oyunlar denilen evcilik, doktorculuk gibi etkinlikler onun için cazip değildir.
– Genelde oyuncaklarla amacına uygun oynamak yerine, detaylarla ilgilenir. Örneğin, oyuncak arabayı yerde sürmek yerine saatlerce tekerleklerini döndürmekten zevk alır.
– Eşyaları dizme eğilimi çok tipiktir. Yap-bozun parçalarını yerleştirmek yerine parçaları yan yana dizmek onun için daha eğlenceli olabilir.
– Parlayan yüzeyler, ışık, gölge, dönen cisimler (pervane, vantilatör, saat), insanların saç ve sakalları, nesnelerin parçaları (kapı kolu, düğmeler), hareketin kendisi (sürekli olarak kapıyı açma kapama) ilgisini çekebilir.
– Diğer çocuklar üzerinde etkili olan birtakım motive ediciler bu çocuklar üzerinde aynı etkiyi yapmaz.
– Yaşadıkları duygular anında ve kesindir, ihtiyaçlara odaklıdır.
– El-kol sallama, parmakların hareketlerini izleme, ayak parmakları ucunda yürüme, kendi etrafında dönme gibi hareketler çok tipiktir.
– Gündelik yaşamdaki değişikliklere karşı direnç gösterir (yemek masasında oturduğu yerin değişmesi gibi). Şiddete başvurabilir. Hayatın akışındaki her şeyin hep aynı kalmasını talep edebilir, okula her gün aynı yoldan gitmek gibi.
– Bazı ses, doku ve tatları çok rahatsız edici bulabilir. Evde oturup gürültülü bir filmi izlerken dışarıdan gelen bir motosikletin sesini fark etmeyebilirsiniz bu nedenle onun aniden kulaklarını kapaması ve hırçınlaşması size çok anlamsız gelebilir. Kimi otistikler pütürlü yiyecekleri yiyemez, kimisi krem süremez.
– İletişim için konuşmayı kullanmazlar. Kullandıkları kelimeler çok sınırlıdır ve genellikle etrafında sık duydukları kelimeleri kullanırlar.
– Otistik çocukların yaklaşık yarısı konuşma becerisini hiçbir zaman geliştiremez. Konuşabilen çocuklar ise zamirleri karıştırır, kendisine “ben” yerine “sen” der, annesinden süt istediğinde “süt istiyor musun ?” diyerek ister. Anında/gecikmeli ekolali görülür. Annesinin o anda söylediği “elini yıka” cümlesini monoton ve mekanik sesle tekrarlar. Annesi bir şeyler anlatmaya çalışırken daha önce duymuş olduğu “hayatın gerçek tadı” gibi ilgisiz bir reklam sloganını tekrarlayabilir.
– Gezmeyi, özellikle otomobil ile dolaşmayı, suyla oynamayı severler. Saatlerce akvaryumdaki balıklara bakabilirler.
– Genelde yeme bozuklukları vardır. Bazıları yenmez şeyleri yemekten hoşlanabilirler. (pika).
– Elektronik eşyalara ve mutfak eşyalarına çok ilgi duyabilir, deterjan kutuları ve bunun gibi şeyleri toplayabilirler.
– Müziğe aşırı ilgi gösterebilirler. Reklam ve video klipler dışında televizyonlarla pek ilgilenmez, çizgi filmler ilgilerini çekmez.
– Çevresindeki tehlikelerin farkında değildir. Yoğun trafikte karşıdan karşıya koşar, korku duymaksızın yüksek bir duvar üzerinde yürüyebilir.
– Çevresine/ kendisine zarar veren davranışlar sergileyebilir; kızdığı, endişelendiği, başarısız olduğu zamanlarda eşyaları fırlatma, çığlık atma, saçlarını çekme, yüzünü tırmalama, ellerini ısırma, başını duvara veya yere vurma gibi hareketler ve öfke nöbetleri görülebilir.
– Otistik çocukların bazı yetenekleri arasında büyük uçurumlar olabilir. Motor gelişimde yaşına uygun hatta yaşının üstünde birtakım beceriler gösterebilirken, sosyal gelişimde ancak çok ufak bir çocuğun sosyal becerilerine sahip olabilir.
Bir önceki Karbonmonoksit zehirlenmeleri başlıklı konumuzda akciğer rahatsızlığı, alkol zehirlenmesi ve besin zehirlenmesi hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: Başını duvara vurmak hangi hastalıkdır, otizmde elektronik esya takintisi, düzme hastalığı, reklam müzikleri ezberleme hastalıgı, o otizm hastalığının belirtileri
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.