->
Bu mesaj alınır alınmaz hemen elimizi sıcak olan yerden hızla çekeriz. Kimyasal mesajları taşıyan Nörotransmiterlerin üretiminde veya serbest bırakılmasında yediğimiz besinlerin büyük etkisi vardır. Tükettiğimiz besinler, beynimizde bir sinir hücresinden diğer bir sinir hücresine ve oradan da uyarının türüne göre beynimizi ilgilendiren emir merkezine ulaşır. Nörotransmiterler beyinin emir merkezine vücudun istemleri olan tokluk, açlık, acı, endişe gibi uyarıları iletmekle yükümlüdür. Sıcak bir maddeye dokunduğumuz anda nörotransmiterler elimizin yandığını ve daha sonra acı hissedeceğimizi elimizi o sıcak yerden biran önce çekmemiz gerektiğini beynimizin refleks merkezine iletirler ve beyin de bunu hareket kaslarımıza iletir
Yiyeceklerin de bu aktivitelerde büyük payı olduğunu bu araştırma ile daha iyi anlayabiliyoruz. Eğer bazı ispatlanmış gerçekleri öğrenirseniz siz de psikolojinizi etkileyebilirsiniz.
DEĞİŞKENLİĞİNİZİ PROTEİN İLE ARTIRIN
Proteinler sindirim sırasında aminoasitlere parçalanırlar. Bu aminoasitlerle oluşan nörotransmiterler bizim uyanık kalmamıza ve enerjimizi artırıp tamamen kullanmamıza neden olur. Proteini yüksek gıdaların başında balık, et yumurta ve kümes hayvanları geliyor.
STRES İÇİN KARBONHİDRAT
Karbonhidratlar kan akışını hızlandıran etkiye sahiptir. Bizim sakin kalmamıza karbonhidratlar oldukça yardım ederler. Araştırmalar iki hafta süresince diyete maruz kalarak karbonhidrat alımı azalan insanlarda diyet sonrası depresyona girme tehlikelerinin arttığı ortaya çıkmıştır.
Karbonhidrat ihtiva eden yiyecekler arasında ekmek, krakerler, makarna, pirinç, meyve ve tahıllar ilk akla gelenler arasında. Protein ve karbonhidratın vücutta en iyi şekilde kullanılmasını istiyorsanız ikisini ayrı ayrı tüketmelisiniz. Mesela kalorisi yüksek bir yiyecek olan balığın yanında karbonhidrat içeriği fazla mesela ekmek kullanırsanız aldığınız enerjiyi kullanamazsınız. Önce proteini tüketin kısa bir süre sonra da karbonhidrat alın bu sizi uyanık tutacaktır.
KAFEİN
Kötü ününe rağmen kafein size iyi gelebilir.Depresyonun ilaç tedavisine gerek olmayan türlerinde; alınan bir miktar kafein iyi bir antidepresan olabilir. Hergün, artmayan hafif dozda alınan kafein etkili bir sakinleştiricidir.Günde bir ya da iki fincan içildiğinde sizi rahatlatabilir fakat daha fazla kullanıldığında yan etkileri kendini gösterir.
FOLİK ASİT VE DEPRESYON
Folik asitin azlığının depresyona neden olduğu klinik araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Çünkü folik asit azlığı beyinde serotoninin azalmasına neden olur. Depresyonlu hastaların diğer insanlara oranla daha az folik asit miktarına sahip oldukları yapılan başka geniş kapsamlı araştırmalarda ispatlanmıştır. Depresyondan korunmanın yolu bir kap pişmiş ıspanak ya da bir bardak portakal suyu sağlayabilir.
SELENYUMUN AZLIĞI KENDİNİZİ KÖTÜ HİSSETMENİZE NEDEN OLABİLİR
Vücudunda selenyum miktarı az olan insanlar insanlara oranla daha çok kaygılı, endişeli, alıngan olurlar. İhtiyacı kadar verilen selenyum kişiyi normal ruh haline dönmesine yardımcı olur fakat fazla kullanımının vücuda hiçbir yararı yoktur. Selenyumun en çok bulunduğu ürünler brezilya fıstığı, ton balığı, ay çekirdeği, tahıllar ve kılınç balığında bulunur.
YUMURTA VE HAFIZAMIZ
Cholin maddesi yüksek kolesterolden uzak durmak için mahrum kaldığımız bir maddedir. Cholin yüksek kolestrollü yiyeceklerde bulunan bir B vitamini kompleksidir. Cholin in eksikliği hafıza zayıflığına ve konsantrasyon eksikliğine neden olur. Cholin almak istiyorsanız yumurta ve ciğer yiyin.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.