->
Kronik servisit lökoreye neden olan etkenlerin başında gelir. Başlangıçta akut olarak başlayan servisitler bazen kronik biçime dönerler. Servisitler kadın hastalıklarının en sık görülenidir.
RAHİM AĞZI İLTİHABI (SERVİSİT): Rahim ağzının (serviks uteri) iltihaplanması tıpta servisit adını alır. Yetişkin dönemdeki kadınların, yaklaşık % 50’si yaşamlarının bir döneminde servisit geçirmektedir
Bundan başka kısırlık, disparoni ve düşüklerin de önemli etkenlerinden biridir. Servisitisler doğumlardan, düşüklerden ve kürtajlardan sonra görülebilir.
Servisit oluşumuna yol açan diğer etkenler arasında, temizlik koşullarının iyi olmaması, östrojen hormonun eksikliği, iyi beslenememe ve değişik amaçlarla uygulanan vaginai araçları {peser gibi) sayabiliriz. Servisite yol açan mikrobik ajanlar içinde Neisse-ria gonorrhoea (bel soğukluğu mikrobu) cinsel birleşme yoluyla bulaşan bir etkendir. Servisit oluşumuna yol açan diğer bakterilerin ise bulaşma yolları daha farklıdır.Servisitlerin en fazla neden oldukları yakınma vaginai akıntı (lökore) ve kısırlıktır. Akıntı beyaz, sarı, ender olarak kanlı olabilir.
Servikal mukusun iltihap nedeniyle yoğunlaşması, asit olması ve cerahat içermesi spermler için elverişsiz bir ortam yaratarak, kısırlığa neden olabilir. Bunlardan başka sırt, bel ve kas ağrıları, cinsel birleşmenin ağrılı olması, dismenore gibi yakınmalara da yol açabilir. İdrar yollarının da sıklıkla bu iltihaplarla bulaşmaları sonucu, idrar yaparken ağrı hissedilmesi, sık sık idrar yapma ortaya çıkar. Cinsel ilişki sırasında kanamalar, gebeliğin düşükle son-ianması ve doğumda zorluklar da servisit sonucu görülebilen yakınmalar arasındadır. Akıntı ve cinsel birleşme sonrasında görülen kanamalar, erken dönemdeki rahim ağzı kanserlerinin de belirtileri arasında olduğundan, bu yakınması olan kadınların mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmeleri gerekir. Servisit akut dönemdeyse tedavi uygun ilaçlarla yapılır. Eğer iltihap kronikleşmişse genellikle ilaçla tedavi yetersizdir.
Günümüzde müzmin rahim ağzı iltihaplarında üç modern tedavi yöntemi vardır. Bunlar “Koterizasyon”, “Kriyoterapi” ve “Konizasyon”dur. İlk iki yöntemin tedavi ilkesi aynıdır: Rahim mukozasındaki müzmin iltihap bölgesini zedeleyip, bu bölgenin vücut tarafından atılmasını ve daha sonra yeni ve sağlam bir mukozanın gelişmesini sağlamaktadır. Üçüncü yöntemde ise iltihaplı doku cerrahi olarak çıkartılır. Birkaç defa sonra yerine sağlam mukoza gelir. Koterizasyon yönteminde rahim ağzı mukozası elektrikle yakılır.
Bu işlem hasta için ağrısız olup, anesteziye gerek yoktur. Böylece burada mukozanın bir bölümü canlılığını yitirirken, bölgede ani bir iltihap gelişir. Vücut bu bölgeyi atar, yerine yeni ve sağlam bir mukoza oluşur. Böylece müzmin iltihap alanı vücuttan uzaklaştırılmış olur. Kotearizasyondan sonra tam iyileşme 8 haftayı gerektirir, ilk 4 haftada kadının cinsel ilişkide bulunmaması gerekir. Müzmin rahim ağzı iltihabı bölüm parçalar halinde akıntıyla vücuttan atılır. İlk birkaç haftada akıntı hafif kanlı olabilir.Bu normaldir, paniğe kapılmaya gerek yoktur. Kriyoterapi de, etki ve sonuç bakımından aynen koterizasyona benzemektedir. Aralarındaki tek fark, kriyoterapide rahim ağzı mukozasındaki müzmin iltihap ortamı dondurularak zedelenmektedir. Konizasyon yöntemindeyse özel bir aygıt aracılığıyla rahim ağzı mukozasının tümü çıkarılmaktadır. 8 hafta sonra rahim ağzı normal mukozasına kavuşur..
Rahim Ağzı Kanseri
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.