->
Keratin tırnakta da bulunan dayanıklı bir maddedir. Kafatası derimizi korur ve vücut ısımızı dengeler.
Sosyal yaşamda ise; güzelliğimizi tamamlayan bir unsurdur.
Saçlarımız; beynimizi saklayan kafatasımızın herhangi bir travmayla karşılaşması halinde; bunun şiddetini en aza indirebilecek esnekliği sağlayan uzantılardır. İnsan saçı keratin denen bir proteinden oluşur
Bakımlı, parlak ve gür saçlar sağlığımızı da yansıtır, kendimize güvenimizi arttırır. Kadın ya da erkek olmamız bunu değiştirmez. Saçlarımızı önemseriz.
Saçlar biçimsel olarak düz, dalgalı ya da kıvırcık olabilir. Renkleri de değişir: sarı, kızıl, koyu tonlarda olabilir. Saçlarımızın şekil ve renginde genetik faktörler önemlidir.
Saçlarımıza rengini veren renk maddeleri, zamanla azalmaya başlar. Bu da beyazlaşmaya neden olur. Bu süreç bir çoğumuzu, isyana sürükleyen bir noktadır.
Çünkü kimilerimizin 50 yaşına dek saçına tek ak düşmezken; kimilerimiz, ailemizin diğer fertlerinde de olduğu gibi, çok genç yaşta ağarmış saçlara mahkum oluruz.
Saçlarımızda da; bedenimizin geri kalanında olduğu gibi genetik mirasımız belirleyici rol oynar ve bu konuda belki olağanüstü değişiklikler yapamayız. Ama hiç değilse, genetik mirasımızın farkına vararak, bu konuda ne bilimsel çalışmaları ve yenilikleri takip edebiliriz:
Genetik faktörleri bir yana bırakırsak; ne yazık ki birçok başka etken de saçlarımızın sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Saç dökülmelerinden kelliğe varan bir sürece neden olabilir. Biz saçlarımızın normal yaşam döngüsünü bilmeliyiz ki bir sorun geliştiğinde bunu fark edelim.
Saçın normal yaşam döngüsü
Normalde kafamızdaki saçların %90 ı gelişim (büyüme) evresindedir. Bu gelişim evresi 2-6 yıldır. Geri kalan % 10’luk kısım ise dinlenme evresindedir. Bu dinlenme dönemi 2-3 ay sürer.
Bu ne demektir: Saçlarımız doğar, 2-6 yıl arasında değişen ömürleri vardır. Ve bu süre tamamlanınca, artık kafa derisiyle ilişkileri yavaş yavaş kesilir. Ve 2-3 ay gibi bir sürede saç kökünden zayıflar, incelir ve dökülür. Bir insanda ortalama 100. 000-150. 000 arasında saç teli vardır. Dökülen bir saç telinin yerine 6 – 10 haftada yenisi çıkar. Her bir saç kökünden, insan ömrü boyunca, 20 kez yeni saç çıkabilir.
Saçlarımız ayda ortalama 1cm uzar. Yaşla birlikte bu da yavaşlar. Bir saç teli 100 kğ. ağırlığı çekebilir. (Sirk trapezcilerinin, kadın partnerlerinin saçlarından tutunarak havada asılı kaldıkları sahneleri anımsayınız)
Günde ortalama 100 adet kadar saçın dökülmesi normaldir. Özel bir hastalığa bağlı bir dökülme nedeni olmadığı sürece aralardan dökülen saçlar fark edilmez. Daha fazla dökülmesi durumunda bir dermatoloğa başvurmakta her zaman yarar vardır.
Saç dökülmesinin nedenleri
– Androgenetik Alopesi (erkek tipi kellik): Saçın renginde, uzama yeteneğinde ve kalitesinde olduğu gibi, dökülmesinde de genetik faktörler önemli rol oynar.
Belirtiler:
– saç dökülmesinin artması,
– başın özellikle en üst kısmındaki saçlarda incelme,
– saçta genel olarak hacim azalması,
– önce başın ön kısmındaki saçlarda azalma
– bir süre sonra tepede açılma (kellik)
– açılan deride ince tüyler
Nedeni ve Seyri: Androgenetik alopesi (erkek tipi kellik) olarak bilinir. Bu durumda; DHT (erkeklik hormonu yani testesteronun bir türevidir) genetik olarak risk taşıyan erkeklerde saç dökülmesinin tek sorumlusudur. Kelliğin en yaygın sebebidir.
Erkek tipi saç dökülmesi normal saç döngüsünün dışında bir durumdur. adından da anlaşılacağı üzere, genetik nedene bağlıdır. Kişi bu özelliği anne ve babasının soy ağacındaki bireylerden alır. Eğer genetik kodunuz saçınızı kaybetmeye programlıysa ve siz bu konuda bir şey yapmazsanız; bu sonla mutlaka karşılaşırsınız.
Erkek tipi saç dökülmesi erkeklerdeki en yaygın saç dökülmesi tipidir. Ama kadınlarda da görülebilir; tam kellik olmasa bile saçlarda incelme ve seyrelme meydana gelir. Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) 10 lu, 20 li ve 30 lu yaşlarda başlayabilir. Bu tip saç dökülmesi zamanında önlem alınmazsa; saçların geri dönüşsüz kaybı ile noktalanır.
– Hormonal Dengesizlikler: Hormonlar saçların büyüme hızında ve dökülmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Erkekte, erkeklik hormonu düzensizlikleri; kadınlarda ise menapoz, adet düzensizlikleri ve hamilelik dönemi saçlarda seyrelme ve kalitesizleşmeye neden olabiliyor. Tiroit bezinin büyümesi olarak adlandırılan guatr hastalığında da; tiroit hormonlarının hem az salınımı hem de çok salınımı saç dökülmesi yapar. Hastalık tedavi edildiğinde saç dökülmesi geri döner.
– Stres ve Beslenme Yetersizliği: Ruhsal stres ve fiziksel stres (ateşli hastalık, ameliyat ve kaza gibi olayların sonrası) dönemlerinde saç dökülmesi artar. Aşırı rejim yapanlar da aynı sorunla karşılaşır. Demir, bakır, çinko, B12, folik asit gibi günlük gıdalarımızla almamız zorunlu bazı vitaminleri alamıyorsak; tüm vücudumuz gibi saçlarımız da buna tepki verir. Kalitesiz ve mattır. Dökülme artar.
– Saçlı Deri Hastalıkları: “Alopecia areata” ; iz bırakmayan, parçalı saç dökülmelerin en önemlisidir. Kesin nedeni belli olmayan hastalıktır. Dökülme ani, beklenmedik ve sarsıcı olur. Başlangıçta, genellikle 1 – 2 cm. çapında kılsız, parlak, sınırlı ve para şeklindedir. Bazen bir yayılma da görülebilir. Genellikle tedavi edilmese bile 3 – 6 ayda kendiliğinden iyileşir Ender olarak, hızla ilerleyen ve tüm saçı, hatta kaş, kirpik ve vücut tüylerini de döken daha şiddetli türleri de görülebilir. Sebebi belli olmasa da; psikolojik gerginlik ve sıkıntılar etkilidir. Saç mantarı da bölgesel kelliğe neden olur. Ama mantara özel kel alan üzerindeki kepekler ve kırık saçlar sayesinde ikisinin karışmasını önler.
– Doğum Sonrası: Doğum yaptıktan 3 – 4 ay kadar sonra başlayan ve tam nedeni anlaşılamamış bir özel bir dökülme şeklidir. 6 ay kadar sonra düzelir.
– Saç Koparmalar: Kimilerinde çocukluktan gelen bu saç koparma ve saçları sürekli gererek toplama adeti; önceleri geçici, zamanla kalıcı dökülmelere neden olabilir.
– Mevsimsel saç dökülmesi: Mevsim geçişlerinde dökülmede artma olabilir.
– İlaçlar, Radyasyon, Kemoterapi: Çeşitli kimyasal ilaçların ve kanser hastalarına uygulanan kemoterapinin neden olduğu saç dökülmeleri genellikle geri dönüşümlüdür. Uygulama sonlanınca saç yeniden çıkar. Ama kontrollü ya da kontrolsüz radyasyona maruz kalındıysa, dökülen saçların yerine yenileri çıkmaz.
Kıl Kökünü Tutan Hastalıklar: Bazı kimyasal ve fiziksel nedenler kıl kökünün iltihabına neden olur. Bu da o bölgedeki saçların dökülmesiyle sonuçlanır. Kıl köklerine zarar veren hastalıklar da vardır. Bunlar bazı kanser türleri, yıkıcı deri tümörleri, sistemik hastalık semptomları ve kıl kökünü tutan bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonlarıdır.
Saç dökülmesi ve kellik için tedavi yöntemleri:
Saç dökülmesi ve saçta kellik şikayeti mevcut olduğunda; aktarlardan ve kocakarı ilaçlarından önce mutlaka zaman kaybetmeden bir dermatoloğa danışılmalıdır. Çünkü saç dökülmesinin erken dönemlerinde yapılan tedaviler çok başarılı olmakta ve kellikten kurtarılabilmektedir. İlerleyen saç dökülmelerinde ise kıl kökleri öldüğü için daha çok cerrahi tedaviler etkili olabilmektedir.
Hastanın seçtiği dermatolog;
– saç derisinin muayenesi,
– saç tellerinin tetkiki
– kan tetkikleri ile
saç dökülmesinin nedenini tespit edecektir. Yukarıda anlattığımız bir çok saç dökülmesi durumu; tedavi gerektirmez. Kötü beslenmeye veya hastalıklara bağlı dökülmeler bu etkenler ortadan kalkınca düzelir. Eğer tespit edilen durum ciddi bir geri dönüşsüz saç dökülmesi durumuysa, hekim hastasıyla birlikte karar vererek aşağıdaki tedavi yöntemlerinden birini düzenleyecektir.
İlaçla saç dökülmesi tedavisi
– Minoxidil: Solüsyon formundadır. Saçlı derideki kılcal damarları genişletir, kan dolaşımını artırır ve kıl köklerini besler. Zayıf yapıdaki kıl kökleri beslendiğinde saç dökülmesi engellenir. Hem kadın hem erkeler kullanabilmektedir. Bu popüler çözüm reçetesiz, Rogaine adı ile satılmakta ve özellikle saç dökülmesinin ilk aşamalarında çok işe yaramaktadır.
– Finasterid: Erkek tipi kelliğin sorumlusu olan DHT nin oluşumunu engeller. Yani; testesteronun, DHT ye dönüşümünü engeller. Böylece saç dökülmesi önemli derecede durur. İncelmiş kedi tüyü türü saçlar kalınlaşıp güçlenmeye başlar. Daha çok erkekler için tasarlnmıştır. Tablet formundadır. Propecia adıyla pazarlanan ürün mutlaka doktor kontrolünde ve dr un belirlediği doz ve sürede alınmalıdır.
Bu ürünler saç nakli operasyonu sonrası da destekleyici olarak kullanılmaya devam edilebilmektedir.
Her iki ürün de FDA onaylıdır. FDA (Food and Drug Administration): American Gıda ve İlaç Kurumu)
Saç mezoterapisi
Özellikle saç dökülme ve saç canlandırmada tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntemde çok ince uçlu mezoterapi iğnesi ile ; hazırlanmış özel bir kokteyl, direkt kıl köklerinin olduğu bölgeye enjekte edilir.
Kokteyl İçeriği: Biotin, bepanthen, B12, çinko, kükürt, selenyum, demir, kan dolaşımı düzenleyicileri, elastin, kollogen tetikleyeciler, keratın yapı elemanlarından oluşur. Bu ilaçlar saçlı deride, kan dolaşımının artmasını ve kıl köklerinin beslenmesini sağlayarak saçların dökülmesini en aza indirir. Saçlar parlaklık ve canlılık kazanır, seans sayısı problemin yoğunluğuna göre değişmektedir.
Cerrahi yöntemler
Saç Transplantasyonu (saç ekimi ya da saç nakli diye de adlandırılır): Bu yöntemde; saç dökülmesi eğilimi olmayan bir bölgeden incecik iğnelerle, kökleri korunarak alınan saç telleri ; saç dökülmesi olan bölgelere nakledilir.
Nakledilen bu saç telleri kendi orijinal bölgesinde olduğu gibi büyümeye devam ederse nakil ya da saç ekimi başarılı olmuş demektir. Ama saçın normal döngüsünü hatırlayacak olursak, nakledilen saçların bir süre sonra dökülmesini doğal karşılanmalı ve gerçek sonuç için 2. 5-3 ay beklenmelidir.
Nakil için kullanılacak saçlar genelde; şakak, şakağın üst tarafı ve enseden alınır. Göğüs kıllarının kullanıldığı nakil durumları da vardır. Buna foliküler transplantasyon denir.
Bir de saçlı deriyle birlikte şerit şeklinde trasplantasyon yapılabilir.
Saç implantasyonu: Bazen saç naklinin uygulanamayacağı durumlar olabilir. Bazen de kişi bunu tercih etmeyebilir. Bu nokta da bir alternatif olarak saç implantasyonu devreye girer. Bu yöntemde sentetik saçlar kullanılmaktadır. Keratinle kaplı bu saçlar, gerçeğinden ayırt edilemeyecek bir görüntüdedir. Uygulama da kolay ve ağrısız olup istenilen miktarda saç yerleştirilebilir.
Flap cerrahisi: Tepedeki kelliği örtmek için bulunmuş ilk cerrahi yöntemlerdendir. Kafa derisinin bir tarafından saçlı derinin bir kısmı alınarak bunun kafa derisini örtecek şekilde kendi ekseninde öbür tarafa döndürülmesini içerir. Çeşitli tipleri vardır.
Kel bölgenin daraltılması operasyonu: Kellik gelişmiş kafa derisinden bir parçanın çıkarılması ve geriye kalan saçlı deri ile birleştirilmesini içerir. Böylece saçlı olan bölge, saçı dökülen bölgelerin üzerini örtmüş olur.
Medikal olmayan uygulamalar
Peruk: Takma saç uygulamaları. Günümüzde çok gelişmiştir.
Kozmetik ürünler: Saçlı deriyi boyama, saçı daha kalın ve uzun gösteren spreyler, şampuanlar ve kremler gibi ürünler yer almaktadır
Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: sa dklmesi nedenleri, dökülen saçların yerine yenisi çıkarmı, dokulen saclar geri cikarmi, kafa derisinde yeni sac cikarken olan belirtiler, kemo terapide sacnasil korunur
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.