->
Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda gerekçeli kararını yayınladığının anımsatılması üzerine de Akdağ, şunları kaydetti:
“Danıştay’ın gerekçeli kararını görmek durumundayız.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, incelemelerde bulunduğu Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde gazetecilerin Tam Gün Yasası ile ilgili sorusu üzerine, Danıştay kararının henüz ellerine ulaşmadığını belirterek, “Siz de biz de sabırla bekleyelim. Çünkü hukuk, her zaman iki kere ikinin dört ettiği gibi çalışmıyor. Mahkeme kararına göre hareket edeceğiz” dedi.
Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası ile ilgili, Danıştay kararının henüz ellerine ulaşmadığını belirterek, “Mahkeme kararına göre hareket edeceğiz” dedi
Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği maddeler var, etmediği maddeler var. Bunlardan ben bir hukuk yorumu çıkarıyorum, tabip örgütü başka, öbürü başka bir şey çıkarıyor.
Danıştay ilk kararını verdiğinde de Anayasa Mahkemesi zaten kararını vermişti. Onun için bu hususta Danıştay Genel Kurulu’nun gerekçeli kararı en önemli olandır. Ona bakacağız, ona göre bir hukuki düzenleme yapmak gerekiyorsa, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçelerine de bakarak onu yapacağız, gerekmiyorsa zaten yolumuza devam edeceğiz. Ama biz, bu ülkenin vatandaşını muayenehaneye mahkum etmeyeceğiz.
Biz bu ülkenin Sağlık Bakanlığı ya da üniversite hastanesine başvuran vatandaşını, ‘para ödersen sana hizmet veririz yoksa vermiyoruz’, buna mahkum etmeyeceğiz. Kesin kararlıyız, sistemi de buna göre kuracağız. Gerekli yasal değişiklikleri de icap ederse buna göre yapmaya devam edeceğiz.”
Bir başka soruya karşılık da 1 şubattan itibaren üniversite hastanelerinde öğretim üyeleri için muayene farkı ödenmeyeceğini hatırlatan Akdağ, böylece vatandaşın bir çileden daha kurtulacağını bildirdi.
“Türk’ün ateşle imtihanı diye bir şey var. Türk’ün hastanelerdeki muayene ücreti ya da muayenehanelerle imtihanıdır bu” diyen Akdağ, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde tam gün çalışma oranının yüzde 94 olduğunu, “bıçak parası” adı altında ödemelerin kalktığını söyledi.
1 Şubat tarihinin üniversite hastaneleri açısından önemli bir dönemeç noktası olduğunu vurgulayan Akdağ, öğretim üyesi muayene ücretinin halen yasal bir ödeme olduğunu, ancak bunu doğru bulmadığını bildirdi. Akdağ, “Bu, muayenehanelerin üniversite hastanelerine sokulmuş şekliydi. 1 Şubatta artık bu da kalkıyor. Bu ülkenin onurlu vatandaşlarına artık üniversite hastanelerinde de ‘artık şu parayı yatır’ denmeyecek” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanı Akdağ, acil servislerde ücret alınmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de ambulansla getirilen ya da kendisi başvuran, durumu aciliyet taşıyan her hastanın bu servislerde tedavisinin ücretsiz yapılmasının şart olduğunu söyledi.
Bu hastalara senet imzalatılamayacağını ya da peşin para alınamayacağını belirten Akdağ, vatandaşların kendi hukukunu korumaları gereğine işaret etti.
Ancak durumu acil olmayanların işlemlerinin poliklinik hastası olarak yapılması gerektiğini anlatan Akdağ, özel hastanelerin polikliniklerine başvuranlardan yüzde 30-70 oranında fark ücreti alındığına dikkati çekti.
“Dişlerinde herhangi bir sorun yok”
Açılışını yaptığı merkezde hastalarla yakından ilgilenen ve sorunlarını dinleyen Akdağ, diş muayenesi de oldu.
Dişlerinde herhangi bir sorun tespit edilmeyen Bakan Akdağ, bireysel ağız ve diş bakımına önem verdiğini belirterek, “Dişlerimi günde 2 kez fırçalıyorum ve diş ipi kullanıyorum. Bu nedenle herhangi bir problemim yok. Ağzımda iki eksik dişim var, implant yapalım diyorlar ama gerek görmüyorum” dedi.
Burada Kontrol amacıyla Akdağ’ın diş röntgeni de çekildi.
İncelemelerinin ardından açıklamalarda da bulunan Akdağ, genel anesteziyle diş tedavisi de yapılabilen 109 diş hekiminin görev yaptığı Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin diş hastanesine dönüştürüldüğünü söyledi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ağız ve diş sağlığı hizmetlerindeki gelişmelere işaret eden Akdağ, 2002′de göreve geldiklerinde 2 bin 438 olan diş hekimi sayısının 6 bin 530′a, bin 465 olan diş üniti sayısının ise 6 bin 530′a çıkarıldığını, bu gelişmeler çerçevesinde yıllık 2 milyon 885 bin olan işlem sayısının da 25 milyonu geçtiğini söyledi.
Serbest diş hekimlerinden hizmet alınmasıyla ilgili SGK’nın görüşmelerinin sürdüğünü, gelecekte bu konuda bir gelişme olabileceğini ifade eden Akdağ, ancak kendilerinin kamu kuruluşlarından hizmet alınmasının önünü açtıklarını ifade etti.
Özellikle çocukluk çağında ağız ve diş sağlığıyla ilgili alışkanlık edinilmesinin önemli olduğunu kaydeden Akdağ, vatandaşlara bu konuda şu uyarılarda bulundu:
“Dişler mutlaka düzenli olarak fırçalanmalı ve doktor önerisine göre diş ipi kullanılmalıdır. Çocuklarımıza da bu alışkanlık kazandırılmalı, hatta küçük ödüllerle teşvik edilmelidir.
Sayın Başbakanımız, ağız ve diş sağlığı konusunda duyarlılığın artmasına büyük katkıda bulunuyor. Biliyorsunuz Başbakanımız, il gezilerinde çocuklara oyuncak dağıtır. Bir süredir diş macunu ve diş fırçası da dağıtmaya başladı. Bu halkımızda diş sağlığıyla ilgili duyarlılığın artmasını sağladı.
Halkımızın bir kısmında ağız kokusu oluyor. Bunu, bu kişilere en yakın dostları, eşleri bile söyleyemiyor. Bu, toplumumuzda bir problem. Bunun en önde gelen sebebi ağız hijyenine dikkat etmemektir. Ağız kokusu, diş ve ağız bakımıyla ilgilidir. Bunun çözümü zor değil. Dişleri fırçalayacaksınız ve diş ipi kullanacaksınız. Bu bir sosyal yaradır. O yüzden vatandaşlarımız ağız ve diş sağlığına dikkat etmelidirler. Önce buna kendimiz dikkat edeceğiz. Bu basit bir işlemdir, 5 dakika bile almaz. Vatandaşlarımdan bunu özellikle istirham ediyorum.”
Bazı gelişmiş ülkelerde ağız ve diş sağlığına vatandaşların gösterdikleri önem nedeniyle diş hekimliği fakültelerinin kontenjanlarının düşürüldüğünü ifade eden Akdağ, “Ben diş sağlığıma çok önem veriyorum. Küçük kızıma da bu alışkanlığı kazandırmaya çalışıyorum. Çünkü sağlık ağızda başlıyor” diye konuştu.
Karekodlu ilaçlar
Bakan Akdağ, karekodlu ilaçlarla ilgili tartışmaların sorulması üzerine de bunun teknik bir konu olduğunu, vatandaşı ilgilendiren, doğrudan zorluk çekeceği bir durumla karşı karşıya olunmadığı yanıtını verdi.
Akdağ, “SGK ile görüştük, görüşüyoruz, mutlaka bir çözüme bağlanacak. Yani tabii bir taraftan sektörün ve eczacıların işini kolaylaştırırken yolsuzluk yapanlara da müsaade etmemeliyiz. SGK’nın çabası budur, biz de bu çabaya gerekli desteği vereceğiz, birlikte bu meseleyi yakında çözeceğiz” diye konuştu.
Vatandaşların ilaca erişiminde bir sıkıntının söz konusu olmadığını vurgulayan Akdağ, SSK döneminde yaşanan sıkıntıları hatırlattı.
Akdağ, SGK başkanı Emin Zararsız’ın sözleri anımsatılarak, “Siz de bir yolsuzluk tespit ettiniz mi?” sorusuna da “Kötü niyetlilerin yolsuzluk yapmasını önleyecek bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz. Yoksa ne SGK Başkanı, ne de biz eczacıların genel anlamda yolsuzluk yapacağından bahsetmiyoruz, ama sistemde bir açık olmamalıdır. Sayısı az da olsa kötü niyetliler bundan istifade etmemelidir” yanıtını verdi.
Sağlık Bakanı Akdağ, acil servislerde ücret alınmasıyla ilgili bir başka soruyu yanıtlarken de ambulansla getirilen ya da kendisi başvuran, durumu aciliyet taşıyan her hastanın, bu servislerde tedavisinin ücretsiz yapılmasının şart olduğunu söyledi.
Bu hastalara senet imzalatılamayacağını ya da peşin para alınamayacağını belirten Akdağ, vatandaşların kendi hukukunu korumaları gereğine işaret etti.
Ancak durumu acil olmayanların, işlemlerinin poliklinik hastası olarak yapılması gerektiğini anlatan Akdağ, özel hastanelerin polikliniklerine başvuranlardan yüzde 30-70 oranında fark ücreti alındığına dikkati çekti.
“ABD’den karekodu incelemeye gelecekler”
Sağlık Bakanı Akdağ, daha sonra Mamak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde de incelemelerde bulundu.
Burada da diş kontrolünden geçen Akdağ, hastaların sorunlarını dinledi.
Akdağ, burada da bir soru üzerine, karekod uygulamasını incelemek üzere ABD’nin ilaç otoritesi FDA’den (Food and Drug Administration) bir heyetin Türkiye’ye geleceğini belirterek, “Karekod, piyasaya gelen her ilacın bir parmak iziyle işaretlenmesi anlamına geliyor. Bir ilaç ambalajı, piyasaya çıkar çıkmaz bakanlığımızın bilgi bankasına otomatik olarak iletiliyor. Bu sistemle yolsuzluk, usulsüzlük ve sahte ilaç tarihe karıştı” şeklinde konuştu.
Bu sistemin benzerleri bulunduğunu, ancak Türkiye gibi büyük bir ülkenin genelinde uygulanan ilk sistem olduğunu belirten Akdağ, FDA heyetinin Türkiye’nin tecrübelerinden yararlanmak amacıyla incelemelerde bulunacağını bildirdi.
Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.