->
Çünkü yıllardır hormonlu ve GDO’lu ürünlerle beslenen insanlar birçok hastalığı bedenlerinde barındırıyor. Farklı sağlık sorunlarıyla baş edemeyen insanlar, “doğaya dönüş” felsefesiyle çözüm arıyor.
Herbalist Tarkan Güveloğlu, şifalı bitkileri kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında şunları söylüyor:
“Doğal tedavi altın çağını yaşıyor.
İlaçların yan etkilerinin ciddi şekilde artması nedeniyle son zamanlarda doğaya ve bitkisel tedavilere dönüş gözle görülür derecede artış gösterdi. Uzmanlar, şifalı bitkilerin doğru kullanım rehberini açıklıyor
Doğanın şifalı bitkilerinden yardım almak Amerika ve Avrupa’da çok moda. Hastalıklara çözüm olarak birçok bitkinin hapı, ekstresi, kremi ve yağı üretilmiş. Doğadan uygun bir şekilde toplanan, kurutulan ve kullanıma hazır hale getirilen çeşitli bitki ve otların özleri, birçok derde derman oluyor. Özellikle sedef gibi geçmez diye bilinen hastalıklar için, doğal yollarla yüzde 95 oranında bir çözüm söz konusu.
Cilt sorunları, astım, bronşit, grip, kalp hastalıkları, sinirsel şikâyetler, akciğer hastalıkları, kalp-damar tıkanıklıkları, hepatit türleri, bazı kanser türleri, sedef, vitiligo, egzama, bağırsak hastalıkları, baş ağrısı, böbrek hastalıkları, demir eksikliği ve iltihaplanmalar gibi 500’e yakın hastalığın tedavisinde şifalı otlar kullanılabiliyor.
Bitkilerin ve bitki özlerinin yararları üzerinde çalışan bir herbalist olarak şunu söyleyebilirim: Doğal tedavinin literatüründe ‘çaresiz hastalık’ cümlesi geçmiyor. Avrupa’da çok kullanılıyor şifalı bitkiler. Doğayı iyi tanıyan eski halk hekimlerinin de dediği gibi her hastalık için bir bitki yaratılmış.
Dünyadaki 93 bin dolayındaki bitki türünden 20 bini hastalıklara çare olarak kullanılıyorlar. Daha çok geleneksel tıbbın çare bulamadığı hastalıklarla ilgili olarak bitkilerden yardım isteniyor. Yıllardır doğal olan ne varsa, sağlık da güzellik de orada var diye söylüyoruz. Son yıllarda ilaçların yan etkilerinin ciddiyet kazanması üzerine “doğaya dönüş” hızlandı.
Her bitki demlenmez
İnsanların doğal hayat şartlarından uzaklaştığı bu çağda en büyük çarenin yine doğadan geldiğinin altını çizmek istiyorum. İnsanlığın varoluşundan bu yana, doğanın ‘lütuflarından’ biri olan bitkiler sağlık dağıtıyor. Örneğin özelikle sedef hastalığında yüzde 95 oranında başarı sağlanıyor. Bu arada şunu unutmayalım. Şifalı bitkilerin kullanım şekli de önemli.
Özellikle domuz gribi tehlikesine karşı şifalı bitkilerin kullanımı da artar. Fakat uygulamada birçok hata yapılıyor. Bu konuda bazı ipuçları vermek istiyorum…
Bu konulara dikkat edin
– Bir şeker hastası veya yüksek tansiyon hastası meyan kökü kullanmamalı çünkü bu bitki şekeri ve tansiyonu yükseltir.
– Her şey demleyerek olmaz. Örneğin kuşburnu ile ıhlamurdan verim almak için kaynatmak gerekir.
– Ancak ıhlamurun yaprağı kaynatılmalı ama çiçeği demlenerek kullanılmalı.
– Çay olarak hazırladığımız adaçayının içine bir tutam kekik koyarsak faydaları çoğalır. 5 dakika demlemek yeterlidir.
– Keten tohumunun içinde bağırsakları çok iyi çalıştıran yağ var. Öğütülmüş olanını sabah ve akşam birer tatlı kaşığı yemek gerekir.
– Halk arasında bağırsak çalıştırmak için sinemaki kullanılmalı diye bilinir. Bu yanlıştır. Sürekli kullanımda bağırsak tembelliğini artırır. Çok gerekirse ayda 1 defa kullanılabilir.
– Şifalı bitkileri demlemek için porselen, seramik, cam ve emaye kap tercih edilmelidir. Eğer alüminyum ile kaynarsa metalle karşılaştığı için başkalaşım geçirir ve faydalı etkisi azalır.
Hangi şifalı bitkiler nelere iyi gelir?
Karabaş otu: Adale ağrısı, damar tıkanıklığı, astım, basur, baş ağrısı, baş dönmesine iyi gelir. Beyin hastalıkları için etkilidir. Çok etkili bir mikrop öldürücüdür.
Yeşil Çin çayı: Kanı temizler ve gaz gidericidir. Etkisi dünyaca kanıtlanmış bir antioksidandır.
Arı sütü: Cinsel isteksizlik yaşayanlara, sperm azlığına mide ve bağırsak hastalıkları çekenler için çok iyi sonuçlar yaratır.
Polen: Vücut direncini artırır. Virüslü hastalıkların tedavisi için kullanılır. Mevsim gripleri polenle giderilir.
Adaçayı: Boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları için birebirdir. Ayrıca iştah açar.
Aynısafa: Uyuz, siğil, iyileşmeyen yaralar, ayak mantarı ve vajinal mantar hastalıklarında kullanılır.
Mısır püskülü: İdrar söktürücü ve zayıflatma özelliği vardır. Bedendeki yağın azalmasında faydalı olur.
Ihlamur: Solunum yolları sorunları, grip, idrar yolları ağrıları ve mide rahatsızlıkları için çare olarak kullanılır.
Papatya: Yaklaşık 70 yaygın hastalıktan en az 50’si için faydalıdır.
Adaçayı, yonca, mısır püskülü, kaz ayağı ve nane: Bu bitkiler aynı zamanda östrojen etkisine de sahiptir.
Defne: Yaprakları kaynatılarak içilen defne antiseptik özelliğine sahiptir. Hazmı kolaylaştırır ve saç dökülmelerini de önler.”
Bir önceki Bilgisayara bakma sendromu yayılıyor başlıklı konumuzda alın masajı, aydınlatma ve baş ağrıları hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: ilk sifali otlarin kullanimi cag, kuru otlarin son kullanma tarihi var midir, şifalı bitkilerin Son kullanma süresi, şifalı bitkilerin son kullanma tarihi Geçer Mi
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.