->
Bazı çocuklar daha küçük yaştayken yetim kalıyor. O da anne modelinin ‘baskın’, baba modelinin ise ‘silik’ olduğu aile yapısındaki babasızlık.
ZAMAN – ‘Silik baba‘ elinde büyümek babasızlıktan daha sakıncalı
Uzmanlara göre, babanın vefatıyla oluşan boşluğu anne, dede, dayı ya da amcalar bir şekilde şefkatle doldurabiliyor; ancak silik ve etkisiz baba modelinin bulunduğu bir ailede yetişen çocuklarda görülen olumsuz etkiler ömür boyu hissediliyor. Bazıları ise ebeveynlerinin boşanması sonucu babasız büyüyor. Psikiyatrlar, üçüncü tür baba yoksunluğuna daha dikkat çekiyor
Böyle bir ailede büyüyen erkek çocukların cinsel kimlik bozukluğu yaşayabildiğini ifade eden uzmanlar, yürütülemeyen evliliklerde anne ve baba modellerinden herhangi birinin zayıf olmasının önemli rol oynadığını bildiriyor. Uzmanlara göre; babanın vefat etmesi durumunda oluşan boşluğu anne, dede, dayı ve amca önemli ölçüde doldurabiliyor; ancak ‘silik baba‘ modelinin bulunduğu ailede ortaya çıkan olumsuz etkiler ömür boyu hissediliyor.
İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ailede baba olmamasının çocuklar için bazı yoksunluk belirtileri doğurduğunu, bunun kız ve erkeklerde ayrı ayrı kendini gösterdiğini bildiriyor. Ailede sağlıklı bir baba olmasının erkek çocuklarda temel güven duygusunu geliştirdiğini belirten Tarhan, çocukların hayatın zorluklarına karşı ayakta kalmayı babalarından öğrendiğini vurguluyor.
Ölen babanın eksikliğini annelerin iyi bir yönlendirmeyle kapatabildiğini anlatan Tarhan, böyle durumlarda baba yerine geçebilecek dede, dayı gibi kişilerin mümkün olduğunca çocukla birlikte zaman geçirmesini ve babasızlıktan doğan boşluğu doldurmasını tavsiye ediyor.
Çocukların bazı kişilik özelliklerini babadan, bazılarını ise anneden alarak kendi kimliğini oluşturduğunu kaydeden Tarhan, “Kimi ailelerde baba silik, anne baskın olabiliyor. Böylece baba çocuğun kimlik ve kişilik oluşumunda kalıcı izler bırakamıyor. Bu durum çocukta cinsel kimlik bozulmasına yol açıyor. Farklı cinsel tercihleri olan kişilerin çocukluklarına inildiğinde baskın bir anne, silik bir babaları olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Böyle bir ailede büyüyen çocukların evlilikte de sorunlar yaşadığını söyleyen Tarhan, şunları kaydediyor: “Hep annenin dediğinin olduğu bir ailenin büyüttüğü kız, kocasıyla ilişkilerinde ‘benim dediğim olacak’ tarzında bir yol izliyor. Kendisine devamlı itaat eden bir koca istiyor. Bunun normal olduğunu sanıyor.”
‘Silik baba‘ elinde büyüyen erkeklerin eş seçerken sığınma duygusuyla yaşı kendinden büyük hanımları tercih ettiğini anlatan Tarhan, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Annenin babayı hep aşağıladığı, kötülediği ve onun kusurlarını söylediği böyle bir ortamda gelişen çocuk, babayı yüceltmiyor, değersizleştiriyor. Çocuğun gözündeki baba modeli bozuluyor. Soyut bir baba yoksunluğu yaşanıyor.” Baba modeli yoksunluğunda ortaya çıkabilecek bir diğer özelliğin ise girişimcilik zayıflığı olduğunu söyleyen Tarhan, hayatta risk almak istemeyen, özgüveni düşük bu kişilerin özellikle iş hayatında zorlandığını bildiriyor. Babasız büyümenin bazı avantajları da bulunduğunu bildiren Tarhan’a göre, anne gerçekçi bir hedef koyabilirse babasız büyümek o çocuğun girişimciliğine olumlu etki yapabilir. Küçük yaştan tuttuğunu koparan, atak bir çocuk haline getirebilir. Çocuk, ailedeki ‘baba‘ boşluğunu doldurabilmek için küçük yaşta sorumluluk almayı öğrenir. Alışveriş yapar, ticareti öğrenir, yetenekleri gelişir. Özgüveni koruyan sorumluluk verilmesi çocuğa fayda sağlayabiliyor. Üstesinden geldiği sorunlar çocuğu erken olgunlaştırıyor.
Klinik Psikolog Nevzat Tekin ise babanın sevgi, şefkat ve koruyuculuğunu tadamamanın ileriki yaşlarda insanlarda kimlik bunalımına neden olabildiğine işaret ediyor. Tekin, söz konusu yoksunluğun insanları suça meyilli hale getirebildiğinin de altını çiziyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.