->
Bu araştırma sonucunda noktalar birbirlerinden uzaklaştıkça parlaklıklarının benzeşme olasılığının da azaldığına tanık olundu. Bunun nedeni söz konusu yapıtların ışığı karmaşıklık fiziğini öykünecek biçimde yansıtmasından kaynaklanıyor olsa gerek.
En azından, aralarında Yıldızlı Gece, Servili Yol ve Buğday Tarlası’nın da olduğu, Van Gogh’un son dönem yapıtlarından birçoğunu inceleyen Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi fizik uzmanlarından Jose Luis Aragon önderliğindeki ekip öyle olduğuna inanıyor.
Sanat uzmanları Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’un son dönem yapıtlarına oldum olası hayranlık duymuşlardır.
Bu sonuç kendi başına ele alındığında hiç de şaşırtıcı değildi.
Yapıtlarda parlaklığı, bir başka deyişle, gözle görülebilir toplam ışığın tuval üzerindeki farklı yansımalarını matematiksel açıdan inceleyen ekip birbirlerine belli uzaklıktaki iki noktanın özdeş ya da benzer parlaklığa sahip olma olasılığını araştırdı
Gelgelelim, bu olasılık noktalar arasındaki uzaklığa oranla azalmaktaydı.
Bu düzen belli bir önem taşıyor. Çalkantılı bir sıvının farklı noktalarında akış hızının değişiklikler sergilediği, Kolmogorov ölçeği adıyla bilinen özellikte de aynı düzen etkili oluyor. Ekip üyelerinden Gerardo Naumis,”Kimi sanat eleştirmenleri Van Gogh resimlerinin çalkantılı bir atmosferi yansıttığına çok kez dikkat çekmişlerdir. Ancak bu resimlerin Kolmogorov’un kuramıyla yakın benzerlikler sergilemesi bizleri çok şaşırttı,” diyor.
Van Gogh’un erken dönem yapıtlarıyla son dönem yapıtları arasındaki farklılıklar da bir o kadar şaşırtıcı. Sanatçının dinginlik döneminde ürettiği yapıtların parlaklık düzeninin gerçek yaşamın karmaşasını yansıtmaktan çok uzak olduğu görülüyor. Matematiksel çözümleme sonuçlarına da belirgin olarak yansıyan, görsel anlamda güçlü bir karmaşa duygusuna ancak ruhsal çöküş dönemi yapıtlarında tanık olunuyor.
Örneğin, Van Gogh ünlü Yıldızlı Gece’sini akıl hastanesinde geçirdiği yıl yaparken, pipolu ve kulağı bandajlı portresini kendi deyimiyle “katıksız bir dinginlik” döneminde gerçekleştirdi. Matematiksel açıdan ele alındığında, bu yapıt çalkantıyla ilgili herhangi bir iz taşımıyor.
Naumis sıvılardaki dalgalanmayla ruhsal rahatsızlık süreci içinde yaşanan çalkantılar arasında bir bağlantı olabileceğine ve matematik aracılığıyla resimlerden bu tür ruhsal bozuklukların saptanabileceğine inanıyor.
KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.