->
Elif Akün, zehirlenme sonrasında uygulanabilecek ilkyardım yöntemlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Küçük bir kaza ya da bir dikkatsizlik, ölümcül bir zehirlenmeye neden olabilir. “Her türlü zehirlenme ilkyardım gerektirir” diyen Dr. Gayrettepe Florance Nightingale Hastanesi İç Hastalıkları ve Acil Departmanı Bölüm Başkanı Dr. Elif Akün önemli bilgiler verdi: Zehirlenmelerin yüzde 90′ı evlerde olur ve zehirlenenlerin de yüzde 60′ı 5 yaş altındaki çocuklardır
Çocuklar çamaşır suyuna kolayca ulaşıp, anlamadan içebilirler. Boğazın bu tür yakıcı maddeler ile temasından sonra neler yapılabilir?
Tedavinin ilk aşamasında kişiye, süt ya da magnezyum sütü, alüminyum hidroksit ve nişastalı su gibi mukoza koruyucu maddeler verilerek; zedeleyici sıvının seyreltilmesi sağlanır. Mide yıkaması, delinme olasılığı nedeniyle yapılmaz. Eğer kusma yoksa ve yakıcı madde az miktarda alınmışsa, çok dikkatli bir biçimde mide yıkanabilir. Kan, plazma ve sıvı verilmesi, ödemler için kortizon, darlık oluşmasını önlemek için yemek borusuna tüp sokulması gibi tedavi girişimleri uygulanır. Deri ve mukoza lezyonları bol su ve sodyum tiyosülfat çözeltisiyle yıkanır. Solunuma bağlı bronş kasılması aerosol biçiminde bronş genişleticilerle ve kortizonla tedavi edilir. Ancak hastaya, antibiyotik ve bikarbonat verilmemelidir
Kozmetik madde zehirlenmesinde uygulanacak ilkyardım yöntemleri neler?
Kozmetiklerin ağızdan alınması özellikle çocuklarda sık rastlanan bir durumdur. Parfümlerin yutulması ağızda yanma, titreme ve genel durum bozukluğuna yol açar. Alınan miktar 30 cc’yi aşmışsa kusturma ve midenin yıkanması gerekir. Daha düşük dozlarda ise, alınan parfümü seyreltmek amacıyla ağız yoluyla sıvı verilir. Oje ve aseton gibi eriticilerde de belirtiler aynıdır ve benzer bir tedavi uygulanır. Tıraş losyonları, deodorantlar, saç tonikleri, güneş yağı ve kremleri ile kolonyalar belirli miktarda etil alkol içerir. Bu maddelerin alınması ağızda yanma, kusma, bazen de sarhoşluğa yol açar. Çocuklarda bu maddelerin alınmasından sonra, havale ve alkole bağlı kan şekeri düşmesi ortaya çıkabilir. Tedavi için damar yoluyla şekerli çözeltiler verilir.
Deterjan zehirlerse nasıl bir ilkyardım uygulanmalı?
Evlerde çok kullanılan deterjanın anyonik, iyonik olmayan ve katyonik tipleri vardır. Anyonik deterjanların yol açtığı belirtiler bulantı, kusma ve ishalle birlikte hafif mide-bağırsak zedelenmesidir. İyonik olmayan deterjanların, hiçbir zehirli etkisi yoktur. Katyonik deterjanlar ise sindirim yolları için son derece zararlıdır. Yutulmalarından sonraki 4 saat içinde bile ölümcül olabilen ağır belirtilere yol açabilirler. Bu tür bir zehirlenme; bulantı, kusma, tansiyon düşmesi, şok, çırpınma nöbetleri ve komaya neden olabilir. Ayrıca deride zedelenmeye bağlı alerjik tepkiler de ortaya çıkabilir. Kişiye, sıvı ve bağlayıcı maddeler, magnezyum sütü, alüminyum hidroksit veya nişastalı su verilmelidir. İyonik olmayan deterjanların alınması durumunda ağızdan sıvı verilmesi yararlı olabilir ancak herhangi bir tedavi gerekmez. Katyonik deterjanlarla zehirlenmede acil önlemler ise; solunum yollarının açık tutulması, süt ya da aktif karbon verilmesi, ağır olmayan durumlarda da kusturma ve midenin yıkanmasıdır. Eğer yemek borusu ve midede yara varsa, kusma ve mide yıkaması zararlıdır. Sabun da, emilmeyen katyonik deterjanları etkisizleştirmeye yarayan önemli bir panzehirdir. Hastanın solunum yolları açık tutulmalı, yatıştırıcı ilaçlarla havale önlenmeli ve tansiyon düşmesine karşı sıvı verilmelidir.
Şofben gibi solunum yolu zehirlenmelerinde, ilk yapılacaklar ne olmalıdır?
Bu durumda hasta hemen açık havaya çıkarılmalı, soğuktan korunmalı ve hareket edip yorulması önlenmelidir. Zehirlenmeyi ağırlaştıracak bir akciğer hasarına yol açmamak için hastanın yürütülmemesi gerekir. Solunum ileri derece güçleşmişse, hemen yapay solunum uygulanmalıdır. Eğer zehirlenme deriden emilim yoluyla gerçekleşmişse, hastanın üzerine zehirli madde bulaşmış giysileri hemen çıkarılmalı, vücudu da hemen su ve sabunla yıkanmalıdır.
Bir önceki Sistitten korunmanın formülü süt ürünleri ve meyve suları başlıklı konumuzda D vitamini, mesane iltihabı ve sistit hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.